Arzu'nun Köşesi
Pazar günü insan uyanmak istemiyor, hele de yorganın altı sıcacık ve dışarısı biraz serinse…
Oldum olası pazarları sevmişimdir, çünkü pazar sabahları hep bana aile kahvaltısını hatırlatır.
Çay kaşığı sesleriyle uyanmak, mutfaktan gelen taze ekmek kokusu, kızarmış peynirin hafif çıtırtısı, reçelin tatlılığı…
Hepsi bir araya gelince sıcacık bir yuva hissi sarar insanı.
Pazar demek, telaşsız uyanmak, uzun kahvaltılar etmek, bazen bir bardak çay eşliğinde eski anıları yad etmek demek.
Bazen de miskin miskin koltuğa kıvrılıp kitap okumak, dışarıdan gelen hafif esintiyle huzur bulmak…
Çocuklukta pazar sabahları çizgi filmlerle başlardı, şimdi ise o eski günlerin sıcaklığıyla.
Ne olursa olsun, pazar hep bir mola, bir nefes, bir huzur köşesi gibi gelir bana.